Köy ve Beldelerde herkes birbirini tanır. Kime nasıl bir lakapla hitap edildiğini iyi bilirler. Kimin evinde kaç kişi var kim ne iş yapar, hatta çocuklarının yaşlarını bile ezbere söyler köylüler.
Bu yüzden köyde kız bulma çok kolay olur. Herkes gözüne birini kestirir ve zamanla takip etmeye başlar. Kızlar gerek tarlada çalışırken gerekse bir yerden bir yere gidip gelirken o kızı bir delikanlı görür. Bu konuda oğlana bir yakını yardım eder. Bu kah ablasıdır, kah kız kardeşidir, kah yengesidir. Bazende yakın akrabalardan birisidir. Oğlan kızı almak isterse kızda o oğlana varmak isterse damat adayı durumu ailesine açar ve birbirini izleyen törenler başlamış olur.
DÜNÜRCÜLÜK
Oğlanın babası ve annesi kızın evine dünür gitmeden önce birini öncü olarak gönderirler. Bu öncü durumu kızın babasına usuldan aktarır. Kız babasının fikri alınır. Bu fikir olumlu olursa oğlanın babası ve annesi kızın kapısını çalarlar.
Dünürcülükte hemen lafa girilmez. Önce hal hatır sorulur. Tarladan, hayvanlardan, havadan konuşulur. Birkaç hükümet devrilir yeni hükümet kurulur ve oğlanın babası lafı alır
"Allah'ın emri Peygamberin kavliyle biz kızınız Ayşe'yi oğlumuz Ali için dünür geldik. Ne dersiniz"
Kız tarafı öncelikle gelenlere teşekkür eder, "hatır gönül saymışsınız gelmişsiniz sağolun. Biz bir düşünelim bakalım. Nasip ise olur değilse hayırlısı deriz" gibi yuvarlak cümlelerle geçiştirilir.
Oğlan babası bu duruma gayet olumlu bir anlayışla karşı cevaplar verir. Sonra yavaş yavaş müsade alınır. Bu arada oğlan tarafı evden ayrılınca her iki tarafta ta büyük bir muhasebe başlar. Hatta oğlan tarafı eve varana dek kız tarafının tavırlarını konuşur ve yorum yapar.
"Ne din herif, bu gızı verillermi? Maşallah pekde güzel, bide hamarat. Bize yakışır gı" gibi yorumlar belki birkaç gün sürer. Sonra bir gün tayin edilir ve tekrar kız tarafına gidilir.
Bu zaman içinde kızın ailesi düşünmüştür. Erkek tarafı kısa bir hal hatır sorduktan sonra "geliş amacımız belli. düşündünüz mü? ne dersiniz?" diye sorar. Eğer cevap olumsuz ise baba;"valla düşündük memet emmi. gusura bakma. gızımız daha güccük. Hem bizim zamanımız deyil şimdi. gelin bir olalım sizin oğlana başka bir naip bulalım." der. Bundan sonrası oğlan tarafının takdiri. Ya araya büyükler sokulur ve mücadele edilir ya da bırakılır.
Amma cevap olumlu ise "nasip sizinmiş memet emmi. Allah yüzünü başını güldürsün" denir. Bu yumuşak bir cevap verme anlamındadır. Kız tarafı sözü vermiştir. Fakat bundan sonra adetler tek tek yerine getirilir.
AĞIZ TADI YEME;
Başka bir gün oğlan tarafı lokum-bisküvi alıp kız evine gider. İki aile efradı bu ağız tadını yiyip, şerbet içmek için gün tayini edilir. Şimdilerde lokum-bisküvi yerini başka şeyler almıştır ama asıl adetimiz budur.
ŞERBET İÇME
Bu ilk büyük organizedir. Güğümlerle şeker şerbeti yapılır. Misafir şekeri alınır. Lokum ve bisküvi ile kolonya hazır edilir. Kız ve oğlan tarafı kendi akraba ve hısımlarına ayrı ayrı haber eder. Oğlan tarafı oğlan evinde toplanır ve topluca kız evine gider. Bu büyük bir heyecandır. Bir sohbet havası estirilir. Sohbetten sonra köyden bir imam efendi kızın babasından müsade alarak Kuran okur. Dua yapılır. Her iki tarafa iyi dilekler sunulur. Kız ve oğlana başka bir odada yüzük takılır. Sonra sırasıyla gelen misafirlere şerbet, lokum-bisküvi ikram edilir. Biraz daha havadan sudan konuşulur ve müsade alınıp gidilir.
HELVA GÖTÜRMEK
Helva götürmek tabiri edilen günden önce taraflar yine tarih konusunda anlaşırlar. Kız evinde yufka ekmek açılır. Oğlanın babası da genelde 5 kg.'lık tenekelerle satılan tahin helvalarından birkaç teneke alır. Bu arada kıza artık "gelin gız" denir. Baba gelinine; bir takım elbiselik kumaş, çorap, eşarp gibi giyecekler ile çetnevir tabir edilen kuruyemiş alır. Sonra yine toplu olarak kız evine gidilir.
Kadınlar o gün kız evinde düğünü başlatır. Talba (def) çalınır, türküler şarkılar söylenir ve kadınlar kendi aralarında oynarlar. Bu "def"i çalmak büyük maharet gerektirir. Oğlanın annesi bazen def çalmak için özel davette bulunur ve orada birkaç kişiyi hazır eder. Oyun bizde iki türlüdür ve kaşıkla oynanır. Birincisi yavaş oyun, ikincisi ise yavaştan hızlıya geçerek kalgıma ( her iki ayak üzerinde sırayla sekme) oyunudur. Birinci oyunda yavaş türküler ikincide ise biraz daha hareketli türküler seçilir. Bu seçimi talba'yı çalan yapar. Bu tören geç saatlere kadar sürer. Kadınlar bazen burada eğlendirici oyunlar da düzenlerler.
Kız evine giden helva ne olur? Hemen aktarayım. Bu helva kız evinin hazırladığı yufka ekmeklere sarılıp ikram edilir. Bu dağıtımı oğlanın annesi ile hatrı sayılır birkaç kişi yapar. Dua ve iyi niyetlerle helva açılır ve dağıtılır.
Oğlan evinden kız evine kadınları götürüp getirmek için "cebel" isminde üç erkek seçilir. Bunların elinde tüfek olur ve yol boyunca havaya ateş ederler. Mermi olarak kuru sıkı kullanılır. Cebel; nişanlı oğlanın yakınlarından olur. Bir nevi oradaki kadın ve kızları korumakla görevlidirler.
ASBAB (ESVAP) GÖRME (Elbise Görme)
Beldemizin şivesinde elbiseye "asbab" denir. Kız tarafı ve oğlan tarafı birbirlerine "dürü" diye tabir ettiğimiz giyecek hediye ederler. Damat ve Gelin'e tüm giyecekleri alınır.
Bu alınan elbiseler kız evine getirilir. Odanın birine bir köşeden çapraz köşeye urgan (kalın ip) gerilir. Bu ipe alınan elbiseler asılarak gelen davetlilere gösterilir. Yine bayanlar kaşık oyunu ile eğlenirler ve dağılınır.
KINA GECESİ
Eskiden Çarşamba günü akşam kına gecesi, Perşembe günü düğün, Cuma günü gelin yanı olurdu.
Şimdi ise tatil günlerini ayarlamak için Cumartesi günleri akşam kına gecesi oluyor.
Yine bütün akrabalar eş ve dost davet edilir. Köydeki evler tek tek gezilir "Kına gecemiz var buyurun gelin" denir.Kız tarafı kız evinde erkek tarafı erkek evinde toplanır. Erkek tarafının bayanları yine Cebel kontrolü altında kız evine giderler. Düğün kurulur. Yine kaşık oyunu ve tef çalma ile oynanır. İleriki saatlerde gelinkıza kına yakma merasimi başlar. Kına karılır hazırlanır ve gelinkızın ayak ve ellerine kına yakılır. Bu arada ağıtlar söylenir. Gelin ağlatılır. Hatta gelin ağıta ağlamaz ise başka ağıtlar yakılır. Bu arada gelinin yanında damat adayı tarafından belirlenen sağdıç'ın hanımı oturur. Sağdıç'ın hanımı gelinkıza gelin olmak hakkında bilgiler vererek bir nevi hocası olur. Damadın sağdıcı da damada hocalık yapar. O yüzden sağdıç evli bir erkek olur.
Kına gecesinde oyunlar hem oğlan evinde oğlanın arkadaşları tarafından oynanır, hemde kız evinde oynanarak eğlenilmiş olur. Bu noktada bir konuya değinmek isterim. Bizim kasabada bu eğlenceler hep dozunda yapılmıştır. Aşırıya kaçan ve çevreyi rahatsız eden hiçbir durum olmamaktadır.
Gecenin ilerleyen saatlerinde kız evinden dağılınır. Yalnız kızın yakın akraba ve arkadaşları geceyi kız evinde geçirir. Gece kalan misafirlere yemek verilir. Kına yakılır. Geç saatlere kadar genç kızlar eğlenir.
Oğlan evinde kalan olmaz. Ama kazanlar kurulur, düğünde verilecek olan yemekler pişer. Sabaha kadar düğün hazırlıkları devam eder.
Sabah kız evinde bir burukluk yaşanır. Kıza akrabaları tarafından hediyeler takdim edilir. Oğlan evinde ise damat adayı ve arkadaşları tarafından davet edilen yemek faslı başlar. Öğleye kadar kadar yemek devam eder. Yemek bitince topluca gelin almaya gidilir. Bu genelde ikindi namazını müteakip olur.
Kız evine gelen topluluk oğlan babası tarafından kız babasından müsade alınır. Gelin adayı takka (takke) adı verilen giyeveklerde Atlas ve Gutni ile giydirilir ki toplumun içinde tek olarak bilinir.
Gelin adayı arabaya bindirilir. (Eskiden at ile veya yürüyerek gidermiş) Burada hoca efendilerden birisi dua yapar. Sonra konvoy kız evinden ayrılır. yolda gelin arabasının önü kesilir. Oğlan babası yol kesenlere para verir ve yolu açtırır. Oğlan babası ayrıca gelin çıkmadan önce sandığı kurtarmak içinde para verir. Küçük çocuklar sandığın üzerine oturur ve para ister. Oğlan babası onları gönüller ve sandığı kurtarır.
Konvoy oğlan evine geldiğinde yine hocaefendilerden birisi dua ederek gelini arabadan indirilir ve eve alınır. Gelin eve alınırken damat tarafından gelin üzerine çerez ve buğday atılır. Bu bereket timsalidir. Gelin içeri girince damadın babası, annesi ve yakın akrabaları topluluğun üzerine şeker ve madeni para atar.
Gelin içire girince oğlan evinde kadınlar biraz daha oynar ve sonra herkes dağılır. Damat ve arkadaşları yatsı namazına kadar serbesttir. Daha önce tayin edilen camide buluşulur. Yatsı namazı kılınarak topluca damat katma adı altında damadın evine gidilir. Hoca efendi tarafından tekrar dua ve niyazla damat gelinin yanına katılmış olur. Buna Güveyi katma da denir. Damat katmaya gelen dostlara baklava ikram edilir. Hemen baklava yendikten sonra dağlınır.
YÜZ AÇIMI
Düğünden sonraki sabah kadınlar tarafından yüz açımı yapılır. Kadınlar kendi aralarında toplanırlar ve ufak bir düğün kurulur. Bir müddet oyunlar oynanır ve sonra dağılırlar. Bu programlar düğün tamamen sona ermiş olur.
|